Akıllara durgunluk veren hadiselerle örülü etrafımız. Depremler artçısıyla beraber hala devam ederken, enkazın altında sadece
canların değil insanlığında kaldığını düşünüyorum. Hoyrat, duyarsız yaklaşımların sergilenmesi bir yana işin içine siyasetin
sokulması ayrıca mide bulandırıcı. Olayları tartışmayı bir kenara bırakarak, çözümcü fikirler eşliğinde depremzedelerin
yaralarını acıtmadan sararken kanayan taraflarına hep birlikte şifa olmalıyız. Her şey dağılmış görünüyor zaten.
Düşünüyorum da geçecek mi bu acı? Bir an boğazım düğüm düğüm oluyor İçim acıyor. Şahsen ben çıkamıyorum işin içinden.
Belirsizlikle hiç bu kadar mücadele etmemiştim. Bir aydır dinmiyor bu fırtına. Çünkü çok güçlü. Korkuyoruz bizi nerden vuracağını
bilmiyoruz. Bildiğim tek şey korkup çırpınırken enerjimizi kaybedeceğimiz. Bu acıyla başa çıkmanın en sağlıklı yolu
üreterek, çalışarak fayda sağlayacaklarımızla bir nebze olsun katkıda bulunmak. Değişim ve normalleşme olgusundan önce bu durumu
kabul etmeliyiz. Biraz güneşi görüp düzlüğe çıkınca o fırtınanın gücünü ve çırpınışımızı asla unutmamalıyız.