Bu aralar gözlemdeyim, keşifteyim, meraktayım, akıştayım andayım. Bu aralar kuşları gözlemliyorum balkonumdan ne güzel ne muhteşem uçuyorlar özgürce… Ağaçlar yapraklarını dökmüş ama yeniden yeşerecekler. Çiçekler yeniden açacak tüm o güzel renkleriyle yeniden canlandıracaklar toprağı. Çocuklar yeniden koşup zıplayacaklar tüm o güzel enerjileriyle. Ve ben yeniden buluyorum kendimi, yeniden keşfediyorum her bir benliğimi, her bir zerremi. Dedim ya bu aralar meraktayım kendime ve her şeye. Tıpkı küçük bir çocuğun sorduğu gibi bu ne şu ne o ne bu ne demek, o nasıl oluyor, bu nasıl yapılır diye bitmek tükenmek bilmeyen sorularla yeniden, yeni bir bakış açısıyla sorguluyorum tüüümm yaşanmışlıklarımı, iyi, kötü, acı, tatlı tecrübelerimi.,
Hani uzuuunn bir molaya, dinlenme tesisine ihtiyaç duyarız ya bazen. Orada nefes almak, uzun bir süre sadece kendimizle ilgilenmek isteriz. Çünkü yol boyunca yoldakilerle ve karşımıza çıkan iyi, kötü, doğru, yanlış, acı, tatlı her şeyle o kadar ilgileniriz ki; bu yolculuğa neden çıktık onu bile unuturuz istemsizce.
Biz aslında nereye gidiyoruz, ne yapıyoruz biz kimiz unuttuk galiba çoktan. Artık yol kenarındaki o dinlenme tesisine gidip de derin bir keşfe çıkmak istiyoruz. Sadece kendimizle baş başa kalıp bu hayattaki amacımız ne, biz aslında kimiz, neyi severiz, neyi sevmeyiz keşfetmek, yeniden deneyimlemenin yansıra, bazı şeylerin cevabını bilsek dahi kendimize yeniden aynı soruları sorduğunuzda bu kez yanıtlarınızın değişip değişmeyeceğini deneyimlemek istiyoruz mesala.
Belki her şey aslında bizim algıladığımız gibi değildi. Belki yolculukta cam kenarından baktığımızda hepsi camımıza yansıyan ışık oyunlarıydı, illüzyonlardan ibaretti. Belki kişiler, duraklar, bize gelenler bizden gidenler hepsi birer sınavdı. Biz o sınavı gerçekten geçebildik mi? İşte ben bu aralar bu soruların cevaplarını arıyorum. Kendimi ve tüm yaşadıklarımı yeniden keşfediyorum. Sadece içimden gelen o sese şans veriyorum, engellemiyorum o sesi. Dedim ya akıştayım ve andayım artık. Tüm benliğimle buradayım. Olabildiğince duru, olabildiğince özgürüm artık. Kuşlar gibi özgürce uçuyorum, sular gibi duru akıyorum ve karışıyorum nehirlere, göllere, denizlere, okyanuslara.
