28 Mayıs 2023, akşam saat 21.30, bir seçim dönemi daha bitti. 13.Cumhurbaşkanını ve 28. Dönem milletvekillerini seçtik. Kuşkusuz bu seçimin de belirleyici unsuru, milliyetçi, ülkücü, vatansever ve Atatürk sevdalısı seçmen kitlesi oldu.
Seçimde aday olup kazananlar ve onları destekleyenler sevindi. Seçimi kaybedenler ve onları destekleyen kesimler üzüldü.
Demokratik ülkelerde seçimler için bunlar olağan şeylerdir.
Seçimlerin bir kazananı, bir de kaybedenleri olur. Önemli olan kazanların da kaybedenlerin de sonucu anlayışla karşılayabilecek büyüklüğü gösterebilmesidir. Kaybedenlerin, kazananı kutlayabilmesidir. Asıl büyüklüktür.
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçim sonuçlarını yazacaktım. Yazmayacağım.
Seçim olup bitmiş, yarışan taraflar sandıktan çıkan sonucu kabul etmişlerdir.
Evet, bir seçim daha bitti.
Şimdi geçim zamanı. Hayatın gerçekleri ile yüzleşme zamanı.
Hayatın gerçekleri bankalara birikmiş borçlardır. Okula başlayacak çocuğun, okulunu bitirmiş gençlerin ne olacağıdır. Tarım ve hayvancılıktaki sıkıntılardır. Geçim sıkıntısıdır. Hayat pahalılığıdır. İşsizliktir. Adaletsizlik, hukuksuzluktur. Toplumsal bozulmalar, yıkımlar ve çöküşlerdir. Yarının ne olacağı endişesidir.
Evet, artık seçim bitmiştir. Seçim döneminde bir vatandaş olarak aranan sendin. Bundan sonra arayan, yalvaran yine sen olacaksın. Çoğu zaman hayal kırıklığı yaşayacak, olamaz böyle bir şey diyeceksin. Ama toplum olarak acı gerçeğimiz bu.
Seçimden zaferle çıkmış bir Ak Partilisin. Okula yeni başlayacak çocuğunu iyi bir öğretmene vermek istiyorsun. Sağdan soldan araştırdın okuldaki filan öğretmen iyidir dediler. Çocuğunu da yanına alıp okula gittin bir de baktın ki CHP’li bir yöneticinin eşi. Vazgeçemezsin. Çünkü çocuğunun geleceği için Ak Partili, Mhp’li öğretmen aramazsın. O bildiğin CHP’li veya başka partili öğretmene çocuğunun geleceğini emanet edersin. O senin fikrinden olmayan öğretmen senden de iyi sahip çıkar göz bebeğine. Kendi çocuğu gibi bakar.
Çarşıda MHP’li veya İyi Partili bir esnafsın. Bankada çok acil bir işin var. Dükkâna göz kulak olacak bir yardımcın yok. Dükkânın kapısına kilit vurmak yerine yan komşun CHP’li konfeksiyoncu Mustafa’ya emanet edersin. CHP’li komşuna, göz kulak olur musun, bankada bir işim var dersin, o da kendi dükkânı gibi bakar. MHP İlçe başkanını, belediye başkanını arayıp rica edemezsin. Rica etsen bile gelip dükkânına göz kulak olmazlar.
CHP’lisin. Gecenin bir yarısı bebeğin ateşlenmiş, eşin telaşlı, araban yok. Üst katta oturan emekli memur Rıza Amcanın zilini çalarsın. Pijamasıyla koşar gelir. Bebeğini onun arabasıyla hastaneye götürsünüz. Rıza Amca seninle birlikte nöbet tutar yavrucağın başında. O anlarda CHP Parti yöneticilerini aramazsın. O saatte arasan bile telefonuna bakan olmaz…
Düğün yaparsın misafirlerinin arasında Ak Partili de, CHP’li de MHP’li de, İyi Partili de, hatta HDP’li de vardır. Düğün hediyesi getirir, takı takarlar. Cenazen olur, baş sağlığına gelirler. Cenaze namazına katılır, haklarını helal ederler. Mezarlığa giderken tabuta omuz verir, mezara birlikte toprak atarsınız. Kuran okutursun koşar gelirler. Birlikte el açıp dua edersiniz. Düğününe, cenazene partilerin genel başkanları, milletvekilleri gelmez, Cumhurbaşkanı, bakanlar da gelmez.
O partilisin, bu partilisin, düşüncen, fikrin ne olursa olsun, bu yaşına kadar yanında olduğun, sokağa çıktığında selamlaştığın, halini, hatırını soran dostların arkadaşların, komşuların, akrabaların seninle aynı fikri paylaşmak, aynı partiye oy vermek zorunda değiller. Ve hayat devam ettiği sürece, iyi gününde, kötü gününde bu insanlar her zaman senin yanında.
Sesini duymaz onlar. Ama olur ya onlar yüzünden kırarsan dostlarını, arkadaşlarını, komşularını işte bu sefer yalnız hissedersin kendini. Düğününe gelecek komşun, cenazene katılacak, “amin” diyecek dostun olmaz.
Onun için komşunla, eşinle, dostunla tepişme... Dünya bir tane ve hepimiz burada yaşıyoruz. Ama acı, ama tatlı, güçlü ve akıllı olmak zorundayız
Güçlüyseniz, akıllıysanız bölünmeyin birleşin... Daha sıkı sarılın birbirinize, oyunlara gelmeyin.
Birbirinize küfür, tehdit sallayarak siyaset yapmayın... Siyasetinizi gidin sandıkta yapın...
Benim size ihtiyacım var, sizin bana ihtiyacınız var, bizim birbirimize ihtiyacımız var, birlik olmaya ihtiyacımız var.
Unutmayın.