Akdeniz Postası Gazetesi - Anamur Haberleri
HV
08 MAYIS Çarşamba 16:01
Advert

ASKERLİK GÖREVİNİ SEVEREK YAPMIŞTIM

Gazi MERT
Gazi MERT
Giriş Tarihi : 01-03-2023 11:08

Anamur Lisesinde öğretmenlik yaparken askere çağrılmış ve Isparta’da askerliğe başlamıştım.

Askeri eğitimlerde en çok dikkatimi çeken Harp Silah ve Araçlarıydı…

Kara, Deniz, Hava ve Jandarma kuvvetlerinin harp silah ve araçları değişik değişikti…

Görevimiz gereği bize Kara Kuvvetlerinin silahları öğretilmişti…

El ve tüfekle atılan Bomba’lar…

Göğüs göğse yapılan muharebelerde kullanılan Süngü’ler…

50 metreden kısa atış yapan Tabanca’lar…

100 - 200 metre arasına atış yapar makinalı Tabanca’lar…

500 - 3000 metre arasında atış yapan Piyade Tüfekleri…

1000 - 3000 metre arasında atış yapan Otomatik Tüfekler…

1000 - 3000 metre arasında kullanılan makinalı Tüfekler…

200 - 300 metre’de zırhlı araç ve tanklara atılabilen Roket atarlar…

700 - 1700 metre arasındaki zırhlı araçlara ve tanklara karşı kullanılan Geri Tepmesiz toplar…

100 - 4500 metre arasındaki hedeflere karşı kullanılan Havanlar…

Hafif – orta – ağır - en ağır şekilde dizayn edilen Sahra Topları…

Hafif – orta - ağır olmak üzere 3'e ayrılan ve hava savunmasında kullanılan Uçaksavarlar…

Serbest ve topçu güdümlü mermileri olan Roketler…

Helikopterler… Kara mayınları… Bubi tuzakları… Tahrip maddeleri… Dikenli teller… Mayın aramak için detektörler… Muhabere için telli – telsiz - elektronik vasıtalar… Hafif – orta – ağır – özel tip Tanklar…

Jeep – Dodge – BMC – Reo – Ünimog – ambulans - silah ve havan taşıyıcı - zırhlı personel taşıyıcı gibi Motorlu Araçlar kara kuvvetlerinin silahlarıydı…

Ben bunları öğrencilik yıllarımda Milli Türk Talebe Birliğinde gönüllü olarak Kıbrıs savaşına gidecek olan öğrencilerin arasında iken enine boyuna öğrenmiştim…

O dönemde bize Hava Kuvvetlerinin ve Deniz Kuvvetlerinin silahları, bisiklet, motosiklet, taksi, ağır vasıta kullanılması bile çok kısa süre içinde öğretilmişti…

Hatta Deniz vasıtalarını kullanmak üzere kaptanlık ehliyeti bile almıştım…

İşte onun için Askerlikte bize öğretilen silahlara yabancı değildim…

Bize emaneten kasatura ve piyade tüfeği verilmişti…

Piyade tüfeğini söküp, yağlayıp takmak en büyük merakımdı…

Bir de atış yaptığımız poligonlarda ateş etmek…

Gece karanlıkta yaptığımız talimler de çok hoşuma gidiyordu…

Gece talimlerinde uzakta çıkarılan sesleri tanıma konusunda da başarılıydım…

Biraz da askerlik içinde özel hayatımı sizlerle paylaşmak istiyorum;

Yemin töreninin ardından bir günlüğüne çarşı iznine çıkmıştık…

O sıralarda ailem yayla için Gülnar İlçesindeki evimizdelerdi…

Eşim, Ahmet ve Fehmi oğullarım anne - babamın yanında yayladaydı…

Gün aşırı eşimden mektup geliyor, eşime mektup gönderiyordum…

Çocuklarıma hediye göndermeyi planlamıştım…

Isparta şehir iznine çıkan askerlerle dolup taşıyordu…

Bir “şekerlemeci "dükkânına girmiştim…

Saçtan yapılma bisküvi kutusuna o devrin imkanlarına göre çikilota, bisküvi, şeker… ne bulduysam koymuş ve bir hediye paketi hazırlamıştım…

PTT'nin yerini bile bilmiyordum…

Sanırım P.T.T’ye gitmek yasaktı…

Gönderdiğimiz mektupların üzerinde “Görülmüştür” damgası bir kural olarak konmuştu…

Bu hediye paketini vereceğim adrese göndermesi için dükkân sahibine ricada bulunmuştum…

Şaşırmıştı…

Şu sözler onundu: “On’larca yıldır satış yapıyorum… Hiçbir askerin bu şekilde paket hazırlayıp memleketine gönderdiğine şahit olmadım… Asker göndermez, Askere gönderilir… Madem böyle…Posyanenin parası da benden…”

Hediye paketini Anamura göndermiştim…

2’inci bir vasıtayla amcamın oğlu, Kayınbiraderim Sefa Mert bey tarafından zor şartlarda hediye paketi Gülnar’a ulaştırılmış…

Çocukların sevincini Isparta’da eşimin gönderdiği mektuptan öğrenip mutlu olmuştum…

Büyük oğlum Ahmet çok küçüktü… Hediye paketinin içinden çıkan asker resmimi eline alıp, elma bahçemize doğru tutuyor ve; ”Baba bak… Elmalarımız olgunlaştı…”

Diyormuş…

Resimde bir canlılık esamesini göremeyince de annesine: ”Anne…Babam bize küs mü?Elmalarımıza bakmıyor…”diyormuş…

İşte Askerlik yaparken sivil hayattan böyle bir anektodum…

Askerlik süremiz 4 aydı ama dolu-dolu geçiyordu…

Isparta’da bir göl vardı…

Pazar günleri o gölde çamaşırlarımızı yıkar, kurular ve kışlaya geri dönerdik…

Ramazan ayında belli bir grup olarak oruç tutmuştuk…

Sahur’da yemeğimizi yemek pişirilen yerden yemekhaneye kendimiz getiriyor, kapları geriye kendimiz götürüyorduk…

Uykuzsuzluk…Açlık…Acaba bizi etkiliyor muydu?..

Ramazan 3’üncü günü komutanımız bunu test etmek için koşu yaptırmıştı…

İlk sıralarda koşuyu bitirenler oruç tutanlar olmuştu…

Bunun üzerine komutanın emriyle akşam yemekleri iftar vaktine alınmış ve oruç tutanların sayısı da ikiye katlanmıştı…

İşte böyle bir askerlik dönemi geçiriyorduk…

Askerlik yaparken beni en çok etkileyen bir durum da yemeklere başlamadan önce yapılan dua idi…

İlk yemekte karşılaştığım bu dua; “Tanrımıza hamdolsun… Milletimiz var olsun…”temennisiyle başlıyordu…

Çok değişik tipte arkadaşlarla da karşılaşmıştım…

Bir defasında Dua sonrası yemeğe başladığımızda 12 kişilik masada ortaya bir laf atmış ve Dua’nın hoşuma gittiğini söylemiştim…

Bir mühendis arkadaşımızın da bunun çağ dışı olduğunu, zaten askerliğin de çağ dışı olduğunu söylemesi karşısında hepimiz şaşırıp kalmıştık…

Çok değişik tipte insanlarla ve olumsuzluklarla karşılaşmıştık…

Başka bölükten bir arkadaşın parasını çaldırdığı iddiası haftalarca bütün bölükleri huzursuz etmiş, komutanların küfürlü laflarına muhatap olmamız günlerce bizleri tedirgin etmişti…

Para yoklaması bile yapılmıştı…

Meğer arkadaş izinli çıktığı zaman çarşıda kumar oynamış, parasını kaptırmış…

Günler sonra en samimi arkadaşının bunu itiraf etmesi rahat bir nefes almamızı sağlamıştı…

Tabi bir gece 4 arkadaşımızın bu iftirayı yapan arkadaşa çalılıkların arkasında yüzü gözü kan revan içinde kalıncaya kadar dayak atmaları da bu olayın tuzu biberi olmuştu…

Hoşça kalınız.

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ’NDE KUR’AN-I KERİM DERSLERİ… UNUTULMAMASI GEREKEN ŞEHİT KADINLARIMIZ BİR VE BERABER OLMA ZAMANI.... ANADOLUMUZ TÜRK VE MÜSLÜMAN YURDUDUR. ÖYLE KALACAK... EĞİTİM ÖĞRETİMDE ARA TATİL HEYECANI… GAZZE KATLİAMI VE YAHUDİ - HRİSTİYAN İŞBİRLİĞİ… ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 14 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 13 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 12 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 11 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 10 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 9 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 7 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 8 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 6 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 4 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 5 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 3 ) EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SONA ERERKEN… ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 1 ) ANAMUR’U İL YAPMA ÇALIŞMALARININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI ( 2 ) YAPABİLECEKLERİNİ SÖYLEMEK VE SÖYLEDİĞİNİ YAPMAK… UNUTULMAMASI GEREKEN KADIN ŞEHİT VE KADIN GAZİLERİMİZ… 28 MAYIS CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE GİDERKEN 27 MAYIS İHTİLALİNİ HATIRLAMAK… DEMOKRASİYE VURULAN DARBE: 27 MAYIS 1960 İHTİLALİ… 28 MAYIS CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ… 19 MAYIS ATATURK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI COŞKUYLA KUTLANDI. GENÇLERİN YETİŞTİRİLMESİNDE ANNE-BABANIN ROLÜ... OTOPSİ VE ORGAN NAKLİ DİNEN SAKINCALI MIDIR? İSLAMDA SAĞLIĞA VERİLEN ÖNEM VE SAĞLIKLA İLGİLİ PEYGAMBERİMİZİN TAVSİYELERİ TÜRKİYE YÜZYILI GENÇLERİN YÜZYILI OLACAKTIR SEÇİM ATMOSFERİ İÇİNDE BİRLİK VE BERABERLİĞİ SAĞLAMAK… BAHARIN BAŞLANGICI OLARAK KABUL EDİLEN HIDRELLEZ KUTLAMALARININ ARDINDAN… YÜKSELEN TÜRKİYE’DE SAVUNMA SANAYİİNDE HAMLE ÜSTÜNE HAMLE… AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ’NIN AÇILIŞINN ARDINDAN… RAMAZAN SOHBETLERİ: ALLAH’IN VARLIĞINI AKIL İLE ANLAMAK ( 5 ) MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNDEKİ ÇALIŞMALARIM VE ANAMUR İLE İLGİLİ BASTIRDIĞIMIZ KİTAP SAHNEYE KOYDUĞUMUZ PİYESLER VE ULUSAL BASINDAKİ YAZILARIM KAYMAKAMLIK KUPASI VOLEYBOL MÜSABAKASINDA KIRAN KIRANA BİR MÜCADELE VE AYNALI PEHLİVAN HİKÂYESİ… VALİ – ÖĞRETMEN DİYALOĞU, SPORTİF VE KÜLTÜREL FAALİYETLERDEKİ BAŞARILARIMIZ, ÜÇÜNCÜ EK GÖREV YAPTIĞIM ANAMUR LİSESİNDE ASKERİ BASKIYA UĞRAMIŞTIM HAZIRLADIĞIM TEZ BİTİRME SNAVLARIMA DAMGASINI VURMUŞTU ÜNİVERSİTE BİTİRME TEZİMİ CİLTLETMEK İÇİN GİTTİĞİMDE İSTİKLAL MARŞI ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY’UN OĞLUNU TANIMIŞTIM. KEŞKE TANIMAMIŞ OLSA İDİM 27 MAYIS 1960 İHTİLALİ SONRASI ADANA’NIN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞ YILDÖNÜMÜNDE TÜM OKULLARI TEMSİLEN KAHRAMANLIK ŞİİRİ OKUMUŞTUM İLKOKUL YILLARIMDA ANAMUR YOLLARI HİKÂYEMİN YAZILIŞI VE ANAMUR KALESİNİN KORSANLARDAN KURTARILIŞ ÖYKÜSÜ TİYATRO, SİNEMA, OPERA, ŞARKI VE RESİMLERE KONU OLAN KEREM İLE ASLI EŞLER ARASINDA YARDIMLAŞMA… BİLİME DESTEK VEREN TEK İLAHİ DİN: MÜSLÜMANLIK... ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU ÇALIŞMALARI VE İŞÇİ-İŞVEREN İLİŞKİLERİ TÜRK DÜNYASININ BİLGE ATASI DEDE KORKUT… HAZRETİ MEVLANA’NIN 749. ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE SEVGİ İLE İLGİLİ SÖZLERİNDEN BİR DEMET VE İSLAMDA SEVGİ TANIMI ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜN ARDINDAN: OSMANLI İMPARATORLUĞUNDA EĞİTİM-ÖĞRETİM… PATATESE RAKİP AKDENİZ BÖLGESİNİN GÖZDE BİTKİSİ: GÖLEVEZ… ÇOCUKLARIN EĞİTİLMESİNDE ANNE – BABAYA DÜŞEN GÖREV… TÜRK DÜNYASININ MİZAH SEMBOLÜ: NASREDDİN HOCA TANE İLE SATILAN GÜNÜMÜZÜN GÖZDE MEYVESİ: AVAKADO… AKDENİZDE SULAR ISINIYOR MU? AKDENİZ…SULARI BERRAK DENİZ… FİZİK ÖTESİ OLAYLAR VE SIRLARLA DOLU BİR DÜNYA… MEVLANA’NIN ‘’ GEL ‘’ ÇAĞRISININ TEMELİNDEKİ SEVGİ… TUĞ; ESKİ TÜRK DEVLETLERİNDE HÜKÜMDARLIK ALAMETİ…
1xbetoff.info deneme bonusu veren siteler
Akdeniz Postası Gazetesi