Milli Eğitim Müdürlüğündeki çalışmalarım başarılı görülmüş olmalı ki:1990 yılında sayın Kaymakamımız Ardahan Totuk, o dönemde hiçbir daire amiri için uygun görmediği bir ödülle beni ödüllendirmiş ve TAKDİRNAME vermişti…
Anamur Kaymakamlığı’ndan 22.08.1990 tarih ve Özel Kalem 01/344 tarihli Takdirname şöyleydi:
TAKDİRNAME Sayın: Gazi Mert. İlçe Milli Eğitim Müdürü. ANAMUR
İlçe’de görevli bulunduğum bu süre içerisinde mesai dahi gözetmeden disiplinli çalışma alanınız, göreve ciddi ve içten bağlılığınız, idareye karşı olan saygı ve sevginiz, eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde gösterdiğiniz üstün başarı ile görevin en iyi şekilde ifası ve uhdenize tevdi olunan diğer vazifelerin, kanun ve nizamlar doğrultusunda sür’at, intizam ve titizlikle gerçekleşmesi için sarfetmiş olduğunuz olumlu mesai ve olağanüstü geyretinizden dolayı sizi 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 31’inci maddesinin (i) fıkrası ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 112’inci maddesi gereğince TAKDİRNAME ile Taltif eder, başarılı çalışmalarınızın devamını dilerim.
Ardahan TOTUK - Anamur Kaymakamı
Bu çok değişik bir TAKDİRNAME idi… Matbu olarak bastırılan takdirnamelerden çok farklıydı…
Hem 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 31’inci maddesinin (i) fıkrasına göre…
Hem de 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 112’inci maddesine göre…
Bu iki kanunun aynı kare içine girmesini ancak Devlet memurluğu yapanlar anlayabilirdi… Ben bunun anlamını çok iyi kavramıştım.
İlçe Milli Eğitim müdürü olarak sadece okullarımızla ilgilenmekle kalmıyordum…
Diğer kamu kurum ve kuruluşlarla olan ilgim nedeniyle de Kaymakamımızla daireler arasında adeta köprü vazifesi görüyordum.
Her dairenin kendine göre problemleri oluyordu… Daire amirleri çözüm üretmede benim devreye girmemi isterlerdi…
Bu olumlu diyaloglarım sebebiyle bazı daire amirleri bana PLAKETLER, ONUR BELGELERİ, ŞÜKRAN PLAKETLERİ veriyorlardı…
1990 yılı aynı zamanda polis teşkilatımızın 145’inci yıldönümü idi.
İlçe içerisinde emniyeti sağlama görevini üstlenen polislerimizin, emniyet amirlerimizin, emniyet müdürlerimizin en büyük yardımcıları diyebilirim ki o dönemde İlçe Milli Eğitim müdürlüğü idi…
İlçeye ilköğretim kesimi için öyle öğretmen atamaları geliyordu ki bu atamalar aynen uygulandığı takdirde büyük olumsuzlukların yaşanması söz konusu olacaktı…
Bir hâkimin, bir savcının, bir emniyet müdürünün, bir polis memurunun eşini geliş gidiş yapamayacağı bir dağ köyüne öğretmen olarak veremezsiniz… Ama İl’den bu atama yapılıyordu…
İşte ben bütün bu yanlışlıkları düzeltiyordum… Doğrusu da bu oluyordu… Bunu bilen emniyet teşkilatının İlçe Milli Eğitime bakışı daha bir değişik oluyordu,
…Ve 1990 yılı Polis teşkilatının 145’inci yıldönümü anısına bana bir PLAKET verilmişti.
Moralli çalışıyordum…
Bu moralli oluşumun sebebi 1980 ihtilalinin açtığı yaraları sarmaya çalışan ve 13.12.1983 - 09.11.1989 yılları arasında 45’inci, 46’ıncı Türkiye Cumhuriyetinin başında olan 1 ve 2’inci sayın Turgut Özal hükümetinin devamı olarak sayın Yıldırım Akbulut’un başbakan ve sayın Turgut Özal’ın 8’inci Cumhurbaşkanı seçilerek cumhurbaşkanı oluşuydu.
Bu moralli çalışmam bana aynı zamanda Anamur’la ilgili bir kitap yazmama vesile olmuştu.
Gece gündüz demeden İlçe Milli Eğitim hizmetlerini yürütürken, başarılı çalışmalarım ödüllerle değerlendirilirken ben hem bir ulusal basında günlük soruları cevaplandırıyordum, hem de Anamur’la ilgili bir kitap yazmaya başlamıştım.
Okuyucularım tarafından; “Bu da nereden çıktı?, Kitap yazmak ta nereden aklına geldi, İlçe milli eğitim müdürlüğü yetmiyor mu?” denilebilir…
Doğrudur… Ancak benim hayatım dolu-dolu geçmişti… Bir koltukta iki karpuz, 3 karpuz taşımalıydım…Bu ülkeme, bu ilçeme hizmet etmeliydim…
Öyle bir devirde yaşıyordum ki; Türkiye ekonomisi yıllık ortalama % 5.2 oranında büyümüştü…
Türkiye’nin GSMH’sı dünya toplamının binde 9.68’inden binde 11.21’ine yükselerek atalarımız olan Osmanlı devletinin 1908 deki seviyesine gelmişti…
Ulusal basında her gün çıkan yazılarım beni tatmin etmiyordu… Hayatımda bir boşluk vardı… Bu boşluğun doldurulması gerekiyordu…
Cumhurbaşkanı’mız Sayın Turgut Özal’dı… Başbakanımız Sayın Yıldırım Akbulut’tu…
Kaymakam’ımız Sayın Ardahan Totuk’tu…
Beldeleri İlçe, İlçe’leri İl yapan, Türkiye’ye bir Türkiye daha katan yurtta istikrarın, dünyada itibarın sembolü olan o zamanın Cumhurbaşkanımız sayın Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde Anamur’a gelişlerinde eline Anamur ile ilgili bir kitap veremeyişimizin ezikliğini hissetmiştim…
Anamur’la ilgili hiçbir kitap yoktu… Anamur bir elin parmakları kadar kartpostallarda sıkışıp kalmıştı… Anamur’la ilgili bir kitap yazılmalıydı…
Bu kitabı yazacak kapasitede pek çok öğretmen arkadaşım ve Anamur’umuzun yetiştirdiği çok değerli bürokratlar vardı… Fakat hiç kimse bu konuya el atmıyordu…
…Ve bir gece “BİSMİLLAH…”deyip Anamur’la ilgili kitabı hazırlamaya başlamıştım…
Gündüz, Gece… Gece, Gündüz… Derken ANAMUR 91 isimli 127 sayfalık Anamur’la ilgili kitap ortaya çıkmıştı.
Kitabın hazırlanmasında emeği geçen bazı arkadaşlarım da olmuştu…
Buradan emeği geçen sevgili öğrencim ve öğretmen arkadaşım Çınar Arıkan’a, diaları veren rahmetli Kutlay Alan’a, yazılarıyla ve şiirleriyle kitabıma değişik bir çeşni katan arkadaşlarıma, kitabın basımını gerçekleştiren merhum Rüştü Kazım Yücelene ve Gökçe Ofset matbaasına teşekkür etmek istiyorum…
İşte dolu-dolu geçen hayatımın bir bölümünü süsleyen kitap ANAMUR 91 adını taşıyordu…
Bu kitap 10 binlerce adet bastırılıp dağıtılmıştı… Kısa zamanda bitmişti… Anamur böyle bir kitaba muhtaçtı…
Pek çok üniversite öğrencisi bu kitabın tamamının fotokopisini çekmiş ve hazırladıkları tez’lerde kullanmışlardı…
1990’lı 1991’li yıllarda İlçe Milli Eğitim müdürlüğü olarak pek çok yatırımlar gerçekleştirmiş, ilçemize çok güzel ödenekler sağlamıştık…
Devlet yatırımları yanında halkın katkılarını da sağlayarak birçok derslikler yaptırtmıştık…
Halk katkılarını sağlayarak yaptırdığımız dersliklerden 4 tanesi Anamur Atatürk İlköğretim okulunda yapılmıştı…
Bu dersliklerden 2 tanesini yukarıda bir nebze bahsettiğim gibi aynı anda İmam Hatip Lisesi, Anamur Lisesi, İlçe Milli Eğitim müdürlüğü gibi 3 görev yaptığım dönemde gerçekleştirmiştim…
Hoşça kalınız.
