İmam Gezici/
Açıklamalarda şu ifadeleri kullanan Başkan Harun Kara; “Anamur; dört mevsim iklimi ve biyolojik çeşitliliği ile diğer il-ilçelere göre yaşam kalitesi yüksek bir ilçedir. Geçen yıl LİON Mermer Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Korucuk Mahallesi’nde yapılması planlanan “ÇED Gerekli Değildir” kararına karşı Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED)’in dava açıp kazanılmasına rağmen şirket bu kez de yerleşim yerlerine ve tarımsal alana daha yakın bir noktaya mermer ocağı yapmak için ikinci kez bölgeye gelmektedir. Bu tarz mermer şirketleri ekolojiyi, biyolojik çeşitliliği ve endemik bitki türlerinin yok olup olmayacağını düşünmeden ormandan çok kolay yer almaktadırlar. Mermer ocakları için ormandan yer alınması ve aynı zamanda 25 hektardan küçük olan yerlere açılması ÇED raporunu da gerektirmemektedir. Bu ocakların ekonomiye payı 2002’de %1,1’dir. Bu kadar çok ocak açılmasına rağmen bu oran 2018 verilerine göre %1,3 çıkmıştır. Mermer ocaklarının yararından çok zararları vardır. Madenler arasında çıkan taş, toprak vb yabancı maddelere pasa denir. Bu pasa zamanla döküldüğü alanı genişleterek tarım arazilerini olumsuz etkilemektedir. Mermer atığı (Mermer Çamuru) %50 Kalsiyum Oksitten, %95 Kalsiyum Karbonattan oluşmakta, bu da dere yatağına bırakıldığında balıkların yaşamasını imkansız hale getirmektedir. Atıkta bulunan karbonik asit de asit yağmuru etkisi yapmaktadır Yerleşim yerleri içerisinden geçirilen kamyonlar taşıma anında yerleşim alanlarını toz içerisinde bırakmaktadır. En önemli etkilerden birini oluşturan tıraşlama ve kazı da fauna ve florayı yok ediyor. Akiferde çatlaklar oluşturmakta, yeraltı su tabakası kirletebiliyor ve yüzeysel su kaynakları kuruyabilmektedir. Taş ocaklarından yayılan tozlarda bulunan 2,5 mikrondan küçük parçacıklar akciğerlere kadar girebiliyor. Böylece metal bileşikleri doğrudan akciğerlere taşınmış oluyor. Ve bölgede yaşayan halkın hastalanmasına neden olmaktadır Aynı zamanda bitkileri de toz örttüğü için bitkilerin fotosentezi ve büyümesi de engellenmekte, sebze meyve üretimi de durmuş olmaktadır Saadet Partisi olarak; Yaşadığımız pandemi, sınırsız ve sorumsuz büyümenin nasıl bir felakete dönüştüğünü hepimize göstermiştir. Bitki örtüsünün, toprağın ve yer altı su kaynaklarının talan edilmesi kabul edilemez. Ekosistemi korumak ve devamlılığını sağlamak hepimizin görevidir.”dedi.
Muhabir
Muhabir
