Nuh Akkuş/
İnan; “Seçim sürecine giren ülkemizde yine, seçim gündemini ne yazık ki gelişmiş ülkelerde olduğu gibi adayların vaatleri değil peşi sıra gelen rezaletler belirlemektedir.
Bu durumun son örneği; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun, YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmesi ve siyasi yasak anlamına gelen 53. maddenin uygulanmasına hükmedilmesi olmuştur.
İmamoğlu’nun belediye başkanı seçildikten sonra 30 Ekim 2019’da -yani 3 yıl önce- yaptığı ve seçim sürecinde gördüğü usulsüzlükleri anlattığı bir konuşmasından yola çıkarak tam da seçim öncesinde cezaya çarptırılması zamanlama açısından da manidardır.
Altını çizmek isteriz ki bu karar sadece Ekrem İmamoğlu’na verilen bir cezadan ibaret değildir. Bu kararla 16 milyon İstanbullunun iradesine gölge düşürülmüştür. Bu kararla tam da seçim öncesinde muhalefet bloğunun en önde siyasetçilerinden biri hedef alınarak, demokrasi kültürümüze darbe vurulmuş; seçimin güvenliği ve hakkaniyeti açısından yeni soru işaretleri oluşturulmuştur.
Milletin egemenliğinin en önemli değer olduğunu söyleyen büyük önder Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyet’te “Yüce Türk Milleti Adına” karar açıklayan mahkemelerin, milletin iradesini gölgede bırakması hem demokrasimiz hem de adalet sistemimiz açısından düşündürücüdür.
Ülkedeki demokrasi mücadelesinin en önde neferlerinden biri olan Eğitim-İş olarak; öğrencilerine daha yaşanabilir, daha demokratik ve daha özgür bir ülke vermeye çalışan eğitim emekçileri olarak, Ekrem İmamoğlu hakkında verilen tartışmalı kararın, temyiz aşamasında bozulmasını diliyoruz.
Ülkenin geleceğinin mahkeme koridorlarında değil seçim sandıklarında belirlenmesi gerektiğini vurguluyoruz.ANAMUR EĞİTİM İŞ “
Muhabir
Muhabir
