Cilt altında, yağ bezlerinin tıkanmasıyla oluşan sebase kistler genellikle iyi huylu, yavaş büyüyen kitlelerdir. Çoğu zararsızdır; yine de enfeksiyon, ağrı veya estetik kaygı yaratabilir. En sık yüz, boyun, sırt ve omuzlarda görülür. Kendi kendine patlatma ya da sıkma, enfeksiyon riskini artırdığı için önerilmez; değerlendirme ve tedavi için dermatoloji muayenesi gerekir.
Sebase Kist Nedir?
Sebase kist, yağ ve ölü deri hücrelerini barındıran kapsüllü bir yapıdır. Deri altında hareketli, yuvarlak ve net sınırlı hissedilir. Çapı birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişebilir ve çoğu kez ağrısız seyreder. Kistin kapsülü yerinde kaldıkça içerik yeniden birikir; bu nedenle sadece boşaltmak yerine kapsülün çıkarılması kalıcı çözüme yaklaştırır.
Hangi Belirtilerle Ortaya Çıkar?
En tipik bulgu, deri altında yumuşak-elastik, bastırıldığında yer değiştirebilen küçük bir şişliktir. Üzerindeki deri genellikle normaldir; enfekte olduğunda kızarıklık, ısı artışı ve zonklayıcı ağrı eklenir. Bazen kıl kökü ağzına benzer bir “punctum” görülebilir ve beyaz-sarımtrak kıvamlı içerik dışarı sızabilir. Ani büyüme, sertleşme ya da düzensiz sınırlar gibi atipik bulgular varsa mutlaka hekim değerlendirmesi gerekir.
Sebase Kist Neden Oluşur ve Kimler Risk Altında?
Tek bir nedenden çok, yatkınlık oluşturan etkenlerin birleşimi söz konusudur. Aile öyküsü olanlarda daha sık görülmesi genetik zemin düşündürür. Deride kesik, akne izleri veya tekrarlayan sürtünme kıl folikülünü tıkayarak kisti tetikleyebilir. Ergenlik veya hormonal dalgalanmalar yağ bezesi aktivitesini artırır. Yağ bazlı, komedojenik ürünler ve uygun olmayan cilt bakımı da kanalcıkları tıkayarak riski yükseltebilir.
Sebase Kist Tanısı Nasıl Konur ve Hangi Tedaviler Uygulanır?
Tanı çoğu kez dermatolog tarafından yapılan fizik muayene ile konur. Şüpheli durumlarda ultrason, kistin içeriğini ve kapsülünü ayırmada yardımcıdır; nadiren biyopsi gerekebilir. Tedavide altın standart lokal anestezi altında cerrahi eksizyondur: Küçük bir kesiyle kist kapsülüyle birlikte tamamen çıkarılır. Avantajı düşük nüks oranıdır; dezavantajı küçük bir iz bırakabilmesidir. Bazı olgularda hızlı rahatlama için insizyon-drenaj yapılabilir; ancak kapsül kaldığı için tekrarlama riski yüksektir. Enfekte kistlerde önce iltihap kontrolü sağlanır; gerekirse antibiyotik ve drenaj sonrası eksizyon planlanır. Uygun vakalarda minimal kesi teknikleri izleri küçültebilir; bu yaklaşımlar Sebase kist tedavisi planlanırken hastanın bölgesi, kist boyutu ve cilt tipiyle birlikte değerlendirilir.
Ameliyat sonrası bakım enfeksiyon ve iz riskini azaltır. Bölgeyi temiz ve kuru tutmak, verilen pansuman şemasına uymak ve reçeteli ilaçları düzenli kullanmak iyileşmeyi hızlandırır. Kabarık iz eğilimi olanlarda silikon jel/levha veya hekimin önereceği ek tedaviler iz kozmetiğini iyileştirebilir. Nüksü azaltmak için komedojenik ürünlerden kaçınmak, non-komedojenik, su bazlı bakım ürünlerini tercih etmek ve travmadan korumak yararlıdır.

