Akdeniz Postası Gazetesi - Anamur Haberleri
HV
02 MAYIS Perşembe 08:13
Advert

Anamur’da 1 Mayıs Coşkusu

Anamur’da Emek ve Demokrasi Platformu tarafından 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşkuyla kutlandı.

ANAMUR
Giriş Tarihi : 05-05-2023 08:43
Anamur’da 1 Mayıs Coşkusu

Havva Ulu

1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla, Anamur’da saat 10.30’dan itibaren otobüs terminali yanında toplanan işçi ve memur sendikaları, odalar, dernekler, siyasi partiler ve farklı grupların temsilcileri, buradan Atatürk Bulvarı’nı takiben Cumhuriyet Meydanına kadar yürüdü. Bir saatten fazla süren yürüyüş boyunca taşıdıkları dövizler ve pankartlarla yol boyunca slogan atan emekçiler, Cumhuriyet Meydanına tek tek aranarak alındı. Anamur Emniyet Müdürlüğünün çok sıkı güvenlik önlemi aldığı yürüyüş ve mitingde, meydanın etrafı da polis bariyerleri ile kapatıldı.

Meydanda Atatürk anıtına 1 Mayıs çelengi sunulduktan sonra saygı duruşu ve istiklal marşının okundu. Daha sonra Eğitim Sen başkanı Murat Abay ve Eğitim İş başkanı Uğur İnan konuşmalarından sonra katılımcılar müzik eşliğinde halay çekerek eğlendiler.

1 Mayıs yürüyüş ve kutlama etkinliğine: Akine Gençliği, Eğitim-Sen Anamur Temsilciliği, Sağlık Emekçileri Sendikası Anamur Temsilciliği, Eğitim-İş Anamur Temsilciliği, Genel Sağlık İş Anamur Temsilciliği, Tüm Emekli Sen Anamur Temsilciliği, Atatürkçü Düşünce Derneği Anamur Temsilciliği, Cumhuriyet Halk Partisi Anamur İlçe Başkanlığı ve CHP Gençlik Kolları, Sol Parti Anamur İlçe Örgütü ve Türkiye Komünist Partisi İlçe Örgütü, Mersin Çevre Koruma Derneği Anamur Temsilciliği (MERÇED), Çeltikçi Mahallesi Derneği katıldı.

Meydanda konuşma yapan Eğitim Sen Başkanı Murat Abay ve Eğitim İş Başkanı Uğur İnan’ın konuşmaları:

Eğitim Sen Başkanı Murat Abay;

“Merhaba; Gelecek Güzel Günlerin Yapıcıları, Var edenler, Üretenler,

Merhaba Kamu Emekçileri, İşçiler, Kadınlar,

Tek Adam Rejiminin Korkulu Rüyası Gençler Merhaba,

Merhaba Emek, Barış ve Demokrasi Mücadelesinin Neferleri,

Buradan Bir Selam da Cezaevlerindeki Gezi Direnişçilerine Gönderelim!

Selam Olsun Faşizme, Gericiliğe Boyun Eğmeyenlere!

Selam Olsun Kentlerine, Doğasına, Ülkesine Sahip Çıkanlara!

Selam Olsun Depremde Dayanışma İlişkileriyle Yaşatanlara, Acıyı Hafifletenlere

Birlik, Mücadele Ve Dayanışma Günümüz 1 Mayıs Kutlu Olsun.

Kapitalizmin kar hırsı, iktidarın rant politikaları nedeniyle sonuçları çok çok ağır olan depremde yaşamlarını yitirenleri saygı ile anıyoruz.

Doğal bir felaketin insan eliyle son birkaç yüzyılın en büyük trajedilerinden birine dönüşmesine neden olanlar göstermelik açıklamalarla, birkaç tutuklamayla kendilerini işin içinden sıyıramayacaklar.

Ant olsun ki, yaşamını yitiren her bir canlının, denetimsizliğin, rant politikalarının yol açtığı yıkımların er ya da geç hesabını soracağız!

Her gün yaptıkları sahte açılış törenleriyle, doğalgaz aldatmacasıyla, savaş silahlarını sahneledikleri gösterileriyle bizlere depremin acısını unutturamazlar. Bizim TOGG’lara karnımız tok! Hiçbir hamasi nutuk kamusal hizmetlerin çöktüğü gerçeğini gizlemeye yetmez!

Dostlar, Yoldaşlar, Sevgili Kadınlar, Gençler,

Kapitalizmin yarattığı ekolojik yıkımın, ağır sonuçları karşımıza deprem gibi afetlerde daha fazla ölüm ve yıkım, daha fazla yerinden göç, mültecilik, daha fazla açlık olarak çıkıyor.

Zamlar, alım gücündeki erime hayatı yaşanılmaz kılıyor. Başta kadın emekçiler olmak üzere tüm emekçilere gittikçe daha güvencesiz bir çalışma yaşamı dayatılıyor. Ülkemiz her alanda Güvencesizler Cumhuriyeti haline geldi. Kadın işsizliği ve güvencesiz, kayıt dışı çalışma ortamlarında taciz, şiddet ve mobbing her geçen gün artıyor.

İşsizlik aldı başını gidiyor. Hiçbir dönemde olmadığı kadar yurt dışına beyin göçü yaşanıyor. İşçi cinayetlerinde adeta katliam yaşanıyor.

Her şeye zam gelirken artmayan, yerinde sayan tek şey bizim maaşlarımız!

Bereket fışkıran topraklarımızda tarım, çiftçilik, besicilik adım adım bitirildi. Sanayiden sonra tarımda da bu iktidar döneminde dış sermayeye bağımlı hale getirildik. Ciddi bir gıda krizi ile karşı karşıyayız. Gerçekten de yiğidin kuru soğana muhtaç hale geldiği günlerden geçiyoruz.

Yoldaşlar,

Bizden alınan vergiler savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya, teşvik-vergi affı olarak sermayeye, patronlara harcanıyor.

Kürt sorununda çözümsüzlük ve imha siyasetiyle kendi bekalarını garantiye almayı hedefliyorlar. Rant ve sömürü düzeni devam etsin istiyorlar. Çıkarlarını korumak için karanlık odaklar, militarist yapılar hep olsun istiyorlar. Aynı amacı güdenler seçime giderken en faşizan, en gerici ittifak çatısı altında birleştiler.

Ortak noktaları Kürt sorununda inkâr ve güvenlikçi politikalar, kadın karşıtlığı, gericilik, barışa karşıtlık, demokrasinin ortadan kaldırılışıdır.

Bunların bize reva gördüğü Kayyum düzenidir, ihraçlardır, adaletsizliktir, tekçiliktir, militarizmdir, işkencedir, cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalardır. Yargı eliyle siyasi gözaltı operasyonlarıdır.

Yoldaşlar, Dostlar, Emekçiler,

Sabrımız tükendi. Artık böyle gitmez dedik, gerçekten de gitmiyor. Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, demokrasi ve laiklik için artık yeter diyoruz!

Gün şikâyet etme günü değil.

Bu düzen ya değişecek ya değişecek!

Bu karanlığı işçi sınıfı, emekçiler, kadınlar, gençler, Aleviler, farklılıkları, cinsel yönelimleri ret edilenler, kölelik şartlarında yaşayan göçmenler, sizler, bizler yırtıp atacağız. Bizleri karanlıktan çıkaracak olan işte bu 1 Mayıs meydanlarında açığa çıkan iradedir.

Bizler;

• Emeğin sömürülmediği,

• %1’in değil %99’un mutlu yaşadığı,

• Sendikal hak ve özgürlüklerin, örgütlenmenin, hak arama yollarının açık olduğu,

• Grev hakkının engellenmediği, kullanıldığında da yasaklanmadığı,

• Herkesin güvenceli, kadrolu çalıştığı bir işinin ve insanca yaşamaya yetecek bir ücretinin olduğu,

• KHK ve fiili OHAL rejimine son verildiği,

• Ekonomik krizlerin, salgınların, depremlerin, afetlerin faturasının halklarımıza ve emekçilere kesilmediği,

• Kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği,

• Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı,

• Eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hâkim olduğu,

• Düşünce ve ifade özgürlüğünün suç olarak görülmediği ve cezalandırılmadığı,

• Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,

• Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz.

Biliyoruz ki, böyle bir dünya ve ülke mümkündür.

Emekçiler olarak, işçi sınıfı olarak, kadınlar, gençler olarak özgürlük meşalesini yakıyoruz, yeni bir başlangıç için aydınlığa koşuyoruz.

Kapitalist yıkıma, işsizliğe, yoksulluğa karşı birleşeceğiz, bu düzeni değiştireceğiz!”

Yaşasın 1 Mayıs!

 

Eğitim İş başkanı Uğur İnan;  “1 Mayıs 1886 tarihinde işçiler, ilk kez günde 12 saat çalışmaya karşı 8 saat çalışma talebiyle ABD’de gösteriler yapmaya başlamış ve yine bu eylemlerde siyahların girmesinin yasak olduğu alanlara siyah ve beyaz işçiler kol kola girerek sınıf dayanışmasının en güzel örneklerini vermişlerdi. Pek çok üzücü olayın ve can kaybının yaşandığı bu gün, üç yıl sonra II. Enternasyonal tarafından 1 Mayıs İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak ilan edildi.

Kapitalizmin en çok korktuğu şey, ezilenlerin ve sömürülenlerin kendisine karşı birlik ve dayanışma içerisine girmesidir.

Bu nedenle sömürülerini devam ettirebilmek ve ezilenlerin bir araya gelmelerini önlemek için çeşitli politikalar geliştirmişlerdir. Bugün emperyalizm dünyanın dört bir yanında cirit atıyorsa, ezilen ulusları birbirine boğazlatarak akan kan üzerine sermaye oluşturuyorlarsa, sınıf dayanışmasını paramparça ediyorlarsa, emekçilerin 1 Mayıs 1886 tarihindeki sınıf dayanışmasından alacakları çok ders var demektir.

Tek kutuplu bir dünyanın hüküm sürdüğü günümüzde, emperyalist-kapitalist sistem, işçi sınıfının uluslararası dayanışmasını önlemek için kendi ülkelerindeki işçi sınıfına sömürülerinden pay vermekte ve sarı sendikacılığı örgütlemektedir. Ayrıca, sömürgelerindeki sınıf dayanışmasını etnik ve dinsel temelde bölerek örgütlü sınıf bilincini yok etmektedir.

Ülkemizde ise Cumhuriyetin bütün ekonomik kazanımları çok uluslu şirketlere ve onların yerli işbirlikçilerine peşkeş çekilerek tasfiye edilmemiş, ardından siyasal ve hukuksal anlamda son darbe vurulmuş, TEK ADAM REJİMİNE geçilmiştir. Özgürlükler adı altında etnik ve dinsel kimlikler kaşınarak sınıf kimliği unutturulmaya, emperyalizme karşı duruş sergilemesi gerekenler emperyalizmin arkasına yedeklenmeye çalışılmaktadır.

Özelleştirme ve taşeronlaştırma ile esnek ve iş güvencesiz çalıştırma olağan hale getirilmekte, sendikasızlık yaygınlaştırılmış, emekçiler açlık ve sefalet ücretine mahkûm edilmektedir.

Kamu emekçilerinin ise 4688 Sayılı sahte sendika yasasıyla eli kolu bağlanmıştır. Ne yazık ki kamu emekçilerin örgütleri, hiçbir söz ve karar sahibi olmadıkları bu yasaya karşı da birlik ve beraberliklerini sağlayamamış adeta masada bir fazla koltuk kapma yarışına girmişlerdir.

Siyasal iktidar, emperyalizmin küresel politikalarının ekonomik ve siyasal gereklerini yerine getirmek için her türlü baskı ve sindirme çalışmalarını yürütmektedir. Oluşturduğu yandaş medya aracılığı ile topluma yanlış bilgiler vermekte, ideolojik olarak beyinleri yıkamakta, özel yetkili mahkemeler eliyle orta çağ karanlığının Engizisyon mahkemelerini aratmayan yargılamalar gerçekleştirmektedir. Bütün bunlar, ülkemizin açıkça faşizme doğru götürüldüğünün göstergeleridir.

Böylesine bir süreçte yüzü bağımsızlıktan, demokrasiden, özgürlükten yana olan tüm antiemperyalist kesimlerin kol kola girmeleri kaçınılmazdır.

Gün, etnik ve dinsel kimliklerin öne çıkarıldığı gün değil, tıpkı 1886 yılında olduğu gibi sınıf dayanışmasının öne çıkarılacağı; sömürgeciliğe karşı bağımsızlık bayrağının dalgalandırılacağı; emperyalizme karşı mazlum ulusların dayanışma içinde olacağı gündür. Bu amaçla;

-    Baskıcı Faşizan Diktaya Dur Demek İçin,

-657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değiştirilmesiyle, esnek, performansa dayalı ve güvencesiz çalışma tarzına dur demek için

-4688 sayılı kanunla yürütülen toplu sözleşme aldatmacasına karşı grevli toplu sözleşme hakkımız için

-4+4+4 yasası ile getirilen ırkçı, bölücü gerici eğitim sistemine dur demek için

-Laik eğitimin vazgeçilemez olduğunu haykırmak için,

- Sanata ve sanatçıya yapılan baskılara son vermek için

-Sözleşmeli Personel statüsü ve kölelik düzeni olan taşeron işçiliğe karşı durmak için

- İş cinayetlerine hayır demek için

- Özelleştirmeye dayalı talan ekonomisine son demek için

-Yargının iktidar güdümünden kurtarılıp bağımsız olması için

5 li çeteye değil Emekçiye bütçe demek için,

Uyuşturucu baronlarıyla  iş tutanları lanetlemek için

- Ülkemizin komşu bölge ülkelerine karşı savaşa sürülmesine dur demek için ,

Kemalist Devrimi Savunmak için.

Cumhuriyetimizin yok edilen kazanımlarını tekrar yerine koymak için,

-  Özgür bir basın için

-  Tam bağımsız bir yargı için,

-Irkçılığa, gericiliğe, bölücülüğe ve her türlü faşizme dur demek için,

- Emperyalist politikaları, sömürüyü ve kapitalizmi yıkmak için,

- İşsizliği, yoksulluğu, güvencesiz istihdamı ve tekelci anlayışı ortadan kaldıracak, Milli Gelirin paylaşımında adalet ve eşitliğin sağlandığı sosyal devleti yeniden tesis etmek için,

- Feodal düzenin yıkıldığı, birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek eşit, özgür, laik, demokratik, hukukun üstünlüğünün esas alındığı, emekten yana bir düzeni yaratmak için,

- Doğru tarım politikalarıyla üretici çiftçinin korunduğu, yerli üretimin ve üreticinin desteklendiği, yeniden kendi kendine yeten bir ülke için,

- Etnik kimlik ve mezhepsel ayrışmaya neden olan, parlamenter demokrasiyi yok edip tek adamlığı getiren gerici, bölücü, emek düşmanı  anayasanın değiştirilip, Demokratik bir Anayasa için,

- Halkımızın ve dünya halklarının baş düşmanı, savaş kışkırtıcısı, yağmacı emperyalizme direnmek için,

- Grevli, Toplu Sözleşmeli Sendikal hakların özgürce kullanılabilmesi için,

- Emekten yana ve emekçilerin haklı taleplerine duyarlı, ulusal bir iktidar için?

Tüm siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve halkımız, Bütün farklılıklarını bir kenara bırakıp, 14 MAYIS da AKP diktasından kurtulmak için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelerini istiyoruz. AKP’ nin olmadığı, olmayacağı 2024 Mayısında buluşmak üzere. Hepinizin bayramını kutlarım.

Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Emeğin dayanışması”.

 

 

 

 

 

 

 

 

MuhabirMuhabir

Muhabir

YORUMLAR
1xbetoff.info deneme bonusu veren siteler
Akdeniz Postası Gazetesi