Türkiye’nin pek çok İl’inde ve Hollanda da olduğu gibi İstanbul’da da Lale Bayramı bundan bir ay önce 24-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşmişti.
İstanbul Emirgan Korusu ve Göztepe 60. Yıl Parkı, birbirinden renkli etkinliklere sahne olmuştu.
Lale Bayramında; konserlerden, kum sanatı gösterisine, atölye çalışmalarından ebru yapımına kadar pek çok program düzenlenmişti.
Bu yıl İstanbul’a lale, nergis, sümbül ve muscari gibi 160 türden 7,5 milyon çiçek ekilmişti.
Kültürümüzün önemli sembollerinden lale, ait olduğu topraklarda bir kez daha açmıştı.
İstanbul'da Lale Bayramı etkinliklerinin bu yılki adresi ağırlıklı olarak Emirgan Korusu ve Göztepe ve 60. Yıl parkı olmuştu.
Lale bayramında İstanbul’da atölye etkinlikleri de yapılmıştı. Geleneksel sanatları deneyimleme fırsatının sunulduğu atölye çalışmalarında, kozalaklardan çam ağacı yapımı, lale ekimi, taş boyama, origami, ebru ve sırsız çini eğitimleri verilmişti.
İstanbul baharın gelmesiyle birlikte adeta çiçek bahçesine çevrilmişti. Lale, nergis, sümbül ve muscari gibi 160 türden 7,5 milyon çiçek İstanbullularla buluşmuştu. Emirgan Korusu, Gülhane Parkı, Sultanahmet Meydanı, Hidiv Korusu ve Göztepe 60. Yıl Parkı olmak üzere beş farklı mekânda sergilenen laleler, İstanbullulara görsel şölen sunmuştu.
Göz alıcı renkleri ve güzelliğiyle İstanbul'un bir parçası olan lale, Emirgan Korusu’nda çeşitli motiflerle sunulmuştu.
Toplam 90 türden 3 milyon 150 bin soğanlı bitkinin ekildiği Emirgan Korusu’nda, lale deresi, nazar boncuğu ve Türk bayrağı motifleriyle görsel bitki şöleni ziyaretçilerini ağırlamıştı.
Lale soğanlarından edindiğimiz Lalelerimiz şu anda balkonlarımızı süslemekte…
Lale; Osmanlılar döneminde bir devre ismini de vermişti.
Lale devriyle ilgili tarihçiler arasında çeşitli görüş ayrılıkları ve yorumlar vardır.
Lale devrini eğlence ve ahlaksızlığın hüküm sürdüğü bir devir olarak tanımlayanların yanında bu devri Rönesans olarak değerlendirenler de vardır.
Lale devrini tetkik ettiğimiz zaman padişah üçüncü Ahmet ile bu devri açan Damat İbrahim Paşanın genelde zevk ve eğlenceye düşkün olduklarını görmekteyiz.
Ancak bu devirde matbaa ülkemize sokulmuş, 1725’de İstanbul’da çivi imalathanesi kurulmuş, çuha ve kumaş fabrikaları açılmış.
Üçüncü Ahmet çeşmesi bu dönemde yapılmıştır.
Padişah Üçüncü Ahmet’in 1718 – 1730 yılları arasında 12 yıl devam eden devre lale devri denmektedir.
Bu dönemin sadece zevk ve eğlence ile geçtiğini söylemek doğru değildir.
Bu devirdeki fikir ve kültür hayatında önemli gelişmelerin varlığı da inkar edilemez.
AYNİ’nin “Ikd ül- cüman”, HONDMİR’in “Habib’üs- Siyer”, MEVLEVİ AHMET DEDE’nin “Cemi’ud-Düvel” isimli tarihi eserleri bu dönemde Türkçe’ye çevrilmiştir.
Her şeye rağmen Lale devrinin genel olarak zevk ve eğlence devri olduğunu dair tarihçiler arasında görüş birliği de vardır.
Her türlü kültürel faaliyetlere rağmen devlet adamlarının ağırlıklı olarak kendilerini zevk ve eğlenceye kaptırmaları bazı siyasi hatalar sebebiyle 1730 tarihinde kanlı bir isyan olayı ile Lale devri kapanmıştır.
Hoşça kalınız.